Arkadaşlar çok ilgilenemiyorum kusura bakmayın. Yazmak istediğim kartlar var ama bir türlü geçemiyorum başına.

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Vidyo Oyunları

Bu başlıkta birkaç oyunu ve etkilerini göstericem. Assassin's Creed çok sevdiğim bir oyundu. Ama ne zaman ki illuminatiyle tanıştım, o milyon dolarlık oyunun basit bir oyun olmadığını anladım. Biraz araştırdım ve birbiriyle bağlantılı çok ilginç şeyler buldum. Sonra youtube'a göz attım ve bunu fark edenin ilk ben olmadığımı anladım. Artık her oyunda mutlaka gerek çok az gerek çok fazla bir şeyler olduğunu düşünüyorum ama hepsini inceleyemem tabi ki. Bir de Knight Online'dan bahsedicem. Ondan önce illuminatinin tarihiyle başlamak istiyorum.

Illuminatinin kökeni Tapınak Şövalyeleri'ne dayanmaktadır.
Haçlı Seferleriyle 1099'da Kudüs ele geçirilmiştir. İşte Tapınakçılar tarikatı da bu kutsal topraklar üzerinde kurulmuştur. Tarikatın kurucuları Kudüs'teki haçlı kralının büyük desteğini gördüler. Görevleri buraya gelen hacıları korumaktı. Kral, onlara çok kutsal bir yer olan Hz.Süleyman Tapınağı'nın inşa edildiği tepeyi hediye etti. Hz.Davut'un inşasına başladığı tapınak o ölünce oğlu Hz.Süleymanla devam etmiştir. Zamanla yıkılan tapınağın yerine Yahudi kral Herod tarafından yeni bir tapınak inşa edilmiştir. Bu tapınak da M.S.70 yılında Roma imparatorluğu tarafından yıkılmıştır. Romalılar bu bölgeye saldırıp Yahudileri uzaklaştırmışlardır. Aradan bin yıl geçtikten sonra Tapınak Şövalyeleri buraya geldiklerinde artık o toprakların üzerinde Mescid-i Aksa bulunmaktaydı. Bu yerin gizemi tapınakçıları derinden etkilemişti ve araştırmalara başlamışlardı. İlluminatinin temeli olan Kabala öğretisiyle burada tanıştılar. Kökeni Eski Mısır'a dayanan Kabala her türlü büyü ritüelinin, gizli ve karanlık bilimin temelini oluşturur. Bu öğretiyle tanıştıktan sonra Hristiyanlıktan uzaklaşmaya başlamışlar ve yaşam biçimleri değişmiştir. Gizli bir örgüt kimliğine bürünmüşler, Papa ve krala karşı çıkmışlar ama dışarıda eski kimliklerini devam ettirmişlerdir. 1186'da Selahaddin Eyyubi tarafından Kudüs ele geçirildiğinde halka dokunulmamasına rağmen Tapınakçılar bir bir idam edilmeye başlamıştır. Araplardan öğrendikleri geometri gibi bilimler sayesinde denizcilikte ustalaşan Tapınakçılar Kudüsten kaçmak zorunda kalmıştır. (Vasco De Gama, Cristoph Colomb gibi büyük denizcilerin Tapınak Şövalyesi olduğu bilinmektedir.)

Tapınak Şövalyeleriyle ilgili tarihin buradan sonra kalan kısmını incelemiycem çünkü bu başlık için bu kadarı yeterli. Aslında Assasin's Creed: Brotherhood Avrupa'da, ondan sonra çıkan oyun da Osmanlı'da geçiyor ama bize bu kadar bilgi de yeter. Tapınak Şövalyeleriyle ilgili daha fazla şey öğrenmek isterseniz bu konu hakkında istemediğiniz kadar kitap ve belgesel var. Hatta filmlere de konu olmuştur.

Tapınak Şövalyelerinin ortaya çıktığı dönemde başka bir gizli örgüt daha kurulmuştur. Hasan Sabbah tarafından kendilerini İslam için öldürmeye adamış bir topluluk dağlarda örgütlenmeye başlamıştır. Hasan Sabbah'ın asıl amaçları Tapınak Şövalyeleriyle savaşmak olmasa da sürekli onlarla mücadele etmiştir. Çünkü örgütünün bir amacı da Allah'a karşı gelenleri öldürmekti. (Yanlışım varsa düzeltin.) Adamlarının daha cesaretli olması ve onları bir bakıma kontrol edebilmek için haşhaş içiriyordu. Bu yüzden örgütün adı zamanla Haşhaşiler olmuştur. İngilizcedeki assassin(suikastçi) kelimesinin kökü de burdan gelmektedir.

Assassin's Creed'in konusu da Haşhaşilerle Tapınakçıların mücadelesidir. Biz oyunda Haşhaşi yani Assassin oluyoruz. Bize sürekli görev veriliyor ve genelde Tapınakçılar'a suikast düzenliyoruz. İlk oyun çıkalı baya olduğu için tam hatırlamıyorum ama Türklerle savaşıyorduk. Sanırım o Türkler de Selçuklulardı. Hasan Sabbah'ın biyografisini okursanız asıl amacının Selçuklu'dan intikam olduğunu görürsünüz. Bir de ilk oyunda Kudüs'e girerken hata veriyordu bilgisayarda. Korsan oyun alırsanız böyle olur :) Yani ilk oyundan bile anlaşılacağı üzere bu oyun aslında Tapınakçıların ilk ortaya çıktığı zamanları anlatıyor. Ama oyundaki ayrıntıları şimdiki bilgilerimle inceleyebilmem için baştan sona bitirmem gerek o da çok zor yani. Her neyse şimdi başkaları da fark etmiş dediğim şeylere gelicem. Ayrıca oyunda yönettiğimiz Altair, aslında El Tahir'dir ve o da fedailerden biri olmakla beraber Melikşah'ı öldürmüştür.

Bu vidyoda oyunun sonunda çıkan sembolleri bize gösteriyor. Yani illuminatinin sembolizmi çıkıyor yine karşımıza. İlk başta karşımıza bir barkot çıkıyor. Sayılar 12212012. Ayırırsak 12/21/2012 yani binlerce yıldır yeryüzünde olmasına rağmen 2012'ye 2yıl kala gündeme getirilmiş Maya Takviminin bitiş tarihi. Üstelik bir de filmi yapılmış, bunla da kalınmamış bizlere zenginlerin yani diğer bir adıyla Masonların hayatta kalıcağının mesajı verilmiştir. O tarihte şu olacak diyemez hiç kimse ama bir şey olacağı kesin bence. Çünkü son zamanlarda her şey o tarihe çıkmaya başladı. Kıyamet senaryolu filmler ve klipler sıklaştı. Britney Spears'ın Till The World End şarkısı 21st December 2012 diye başlıyor mesela.

Onun hemen üstünde kod şeklinde yazılmış bir piramit görünüyor. Sağ alttan başlayıp üste doğru okuduğumuzda şu yazıyı çıkıyor karşımıza : "They drained my soul and made it theirs.I drain my body to show you where I saw it." Türkçesi : Ruhumu benden aldılar ve kendilerinin yaptılar.Sana onu nerde gördüğümü göstermek için vücudumu kuruttum. Burdan sonra derin anlamlı semboller giriyor işin içine. Adam az çok açıklamaya çalışmış ingilizcesi olan izlesin. Ben yarım yamalak çeviriyorum yanlış bilgi vermeyim şimdi.:) Biraz ilerleyince karşımıza piramitin içinde göz çıkıyor. Amerikan dolarında da olduğu gibi bu sembol illuminatinin olmazsa olmazıdır. Arada bir de pentagram var. İlkokulda çizdiğimiz yıldız yani bildiğin. Amerikan dolarına pentagramı yerleştirdiğiniz zaman işaretlediği harfler ASMON oluyor. Yani MASON'un şifrelenmiş hali.
 
Washington'un yukardan şehir planına bakınca da bir köşesi Beyaz Saray olan bir pentagram çizilebiliyor. Koca şehri buna göre mi inşa edecekler saçmalama demeyin. İlluminatinin sembolizminde yapı mimarisi çok önemlidir. Bakın temsili pagan tanrısı olan 'baykuş'u hükümet binasının mimarisine nasıl yerleştirmişler.

Her neyse. Biraz daha ilerleyince her şeyi gören göz 'Ra'nın Gözü' ile karşılaşıyoruz. Orayı geçince yerde üç tane piramit görüyoruz. Bu da vidyoyu hazırlayanın da yazdığı gibi 3 Kralın hikayesini temsil ediyor. Zeitgeist'i izleyenler hatırlar bunu.
Assassin's Creed 2'nin sonuysa bundan çok daha karmaşık. Tam olarak anlamadığım için ve uzun sürceği için yazamıyorum. Ama inanın bundan çok daha ilginç, korkunç ve karmaşık.
Assassin's Creed'in hikayesi'ni okumanızı tavsiye ediyorum. Bir bölüme kadar belki normal okuycaksınız belki yine bir şeyler dank edicek ama zaten dediğim yerde bu yazdıklarımın komplo teorisi olmadığını ve illuminatiyle ilgisini anlıycaksınız. ;)

Gelelim Knight Online'a. İşin sembolizm kısmına gelmeden önce kendi izlenimlerimi aktarıcam. Bakın KO ilk çıktığı zamanlarda ben de oynardım. Bağımlılık yapar ve zamanla para yatırmaya da başlarsın. Oyunun büyük bölümü yabancıydı ben oynarken. Geçen bir arkadaşımla konuştum 3 senedir oynuyorum 1 tane yabancıya denk gelmedim dedi. Oyunda bir sürü server var, hepsi full çekiyor ve hepsi de Türk. Lafı şuraya getiriyorum. Küçük büyük herkes internet cafelerde evlerinde bu boş oyunla vakit öldürüyor. Para kaybediyor. Üstelik de bu oyun şu anda sadece Türkiye'de oynanıyor. Yani bir bakıma Türk gençliğini günlük hayattan uzak tutuyor. Mesela arkadaşıma anlatıyorum bak bu oyunda şunlar var diye. Biliyorum ama yine de oynuyorum diyor. Bir şeylerin önüne böyle geçemeyiz.

En az kitap okunan ülkelerden biriyiz. Çocukluğunda kitap okuma isteğini kazanmamış birisi büyüdüğünde birdenbire okuma isteği kazanamaz. Bu oyunun veya oyunların bu konuda etkisi çok büyük. Ben ve sen de dahil hepimiz okuldan kaçıp internet cafeye gidebilmenin yollarını aradık. Bir konuda yeşilçamdan vidyo göstermiştim. İşte oradaki adamın dediği gibi oluşturmak istedikleri jenerasyonu yaratıyorlar. Şu günlerde yine aynı laf herkesin ağzında : Nerde o eski bayramlar? Daha yaşım bunu diyebilcek hakkı kazanmamışken bile gerçekten de eski bayramlar böyle değildi diyebiliyorum.

Fotoğrafları bulamadığım için size direk vidyoları göstercem. İlk çıktığı zaman KO oynayıcılarını baya bir ilgilendirmişti bu vidyolar. Sonra hemen "Dıdısının dıdısını yaparsak da bu oluyo ona bakarsan" tarzı vidyolar hazırlandı oyunun savunucuları tarafından. Halbuki illuminatinin kullandığı sembolizmi bilmeden direk komplo teorisi damgasını vuruyorlardı.
                                                         
                                               Bu 1. Bölüm
                                                 Bu da 2. Bölüm

Bu da Burnout Paradise'ın açılış logosu. Amerikan dolarındaki piramit ve her şeyi gören göz.


Daha fazla oyunla ilgili inceleme yapmak isterseniz youtube'da çok güzel tespitlerin yapıldığı vidyolar var. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Empire State Binası


Empire State Binası New York'ta bir gökdelen. 1931 yılında inşa edilmiş ve o zamana kadarki en yüksek gökdelen ünvanını almıştır. Dünya Ticaret Merkezi binasının 1972 tarihindeki açılışına kadar da Dünya'nın en yüksek binası olarak kalmıştır. Binanın tepesinden açık havada 80 mil ötede 5 eyalet görülebiliyormuş.

Gelelim karta. Karttaki binanın Empire State olduğuna şüphe yok. Birazdan resimlerde de görürsünüz. Karttaki resme baktığımızda uçan daireye benzeyen araçların Empire State binasını yok ettiğini görüyoruz. Aşağıdaki açıklamada da "Yıldızlar arası helikopterleriyle Oriondan gelen Cehennemin Uzay Bisikletçileri.(İngilizcem çok üst düzey değil. Yanlış çevirdiysem uyarın doğrusuyla değiştireyim)." yazıyor. Yani bize bu binayı nasıl yok edeceklerinin mesajını da vermişler. Sahte uzaylı saldırısıyla.. Kulağa saçma gelebilir. Konuya ilgisi olanların zaten bilgisi vardır ama bilmeyenlerin olaya "saçmalık" mantığıyla yaklaşmamalarını istiyorum. Çünkü uzaylı diye bir şey yoktur, en azından bizim dünyamızda değiller. Gökyüzünde gördüğümüz UFOlar tamamen dünya teknolojisinden ibaret. Dikkat ederseniz zaten SAHTE uzaylı saldırısı yazdım. Yeni Dünya Düzeni'ne giden yolda kaos ortamı yaratmak ve onlara bağlanmak zorunda kalmamız için uygulanacak bir projedir.

Bir kart gördün diye bunları nerden çıkardın diyenler olabilir. 6 aydır araştırıyorum bu konuyu ve her şey puzzle parçaları gibi yerine oturuyor. Hiç bir şey birbirinden alakasız değil.

Birkaç şey göstermek istiyorum. Ben bunlara kanıt diyorum ama çoğu kişi bunların kanıt olamayacağını söylüyor. Ama bunların tesadüf olmasına imkan yok.

 Independence Day (Kurtuluş Günü) 1996 yapımı bir filmdir. Afişinden zaten filmin konusunu anlamak çok da zor değil. Bakın karttan herkesin çıkarabileceği ortak yorum neydi? Empire State Binasının uzaylı saldırısıyla yok edilmesi, değil mi? Başka anlam çıkarabilen varsa söylesin. Afişteki uçan dairenin yani uzaylıların hedef aldığı bina Empire State binasıdır.Bakın şimdi o binaya noluyor.
                                           Tam da beklediğimiz gibi : Boom.

Bir klip incelemesi yapıcaz şimdi. Jay-Z ve Alicia Keys'in söylediği şarkının adı "Empire State of Mind". Empire State aynı zamanda New York'un lakabıdır. Yani bu şarkının New York'a itafen yazıldığını düşünebiliriz.
Ama Jay-Z'nin klibin yaklaşık 1 dakikalık bölümünde Empire State binasına bakarak konuşması bu şarkının New York'a değil, doğrudan Empire State binasına yazıldığı düşüncesini getiriyor benim aklıma.
 Jay-Z ve Alicia Keys şarkının başından sonuna kadar gökyüzünü gösteriyorlar. Şüpheli bir durum var sanki? Sözde New York'u anlatan bir şarkıda sürekli gökyüzünü göstermenin anlamı ne olabilir ki?
Şarkının nakaratında yine parmaklarıyla gökyüzünü gösterirken şu sözleri söylüyorlar:
Şimdi New York'tasın
Bu caddeler seni yepyeni hissettirecek
Işıklar sana ilham olacak
Haydi New York için onu duyalım!

Acaba sizi yepyeni hissettiren ve size ilham olan ışıklar ne olabilir? Gökyüzünü işaret ederken söyledikleri "Haydi New York için 'o'nu duyalım" sözündeki 'o' ne olabilir ki? 


Bir de albüm kapaklarına bakalım şimdi.

Empire State of Mind'ın altında Broken Down mu yazıyor bana mı öyle geldi?

11 Ağustos 2011 Perşembe

Sübliminal Mesajlar

Bilinçaltını etkilemeyi hedefleyen mesajlara “subliminal” adı verilir. Genel olarak “bilinçaltına yönelik gizli mesajlar olarak ifade edebiliriz. Kişinin bilinçaltına ‘’subliminal’’ mesaj göndermenin birçok yolu bulunuyor.
Bunlardan en çok kullanılanları : 
1. Dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel yolları.
2. Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla şuur-altına itilen 25. kareler. Fight Club izleyenler bu tekniği daha iyi bilirler.
3. Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar.

Sübliminal mesajlar illuminatinin en sevdiği olaydır. Filmlerde afişlerde dizilerde kısacası görsel ve işitsel her şeyde karşınıza çıkar bunlar. Ama farkedemezsiniz. Çünkü gözün göremeyeceği şekilde ayarlanmışlardır. Fakat beynimiz bunları yorumlayabilir. Çoğunuz duymuşsunuzdur; Coca Cola televizyonda 25.kare tekniğini kullanarak insanların beyinlerinde Cola içme isteği uyandırarak satışlarında büyük bir artış sağlamıştır. Sonradan yasaklansa da şu anda kullanılmadığından emin olamayız.

Bunu neden yapıyorlar derseniz, Cola örneğinde olduğu gibi bilinçaltımızın eğiliminden faydalanarak dikkat çekmek, kazanç sağlamak için yapıyorlar. Genelde "sex" kelimesini kullanıyorlar. Neden sex? Cinsellik, insanlardaki temel ihtiyaçlardan biridir. Temel ihtiyaç olmasının yanında, insanları en fazla ve kolay şekilde etkileyebilen bir şeydir. Şöyle düşünün, açsınız ve burnunuza en sevdiğiniz yemeğin kokusu geliyor. Aklınıza açlığınız ve o yemek gelir değil mi? İşte bunu da bu şekilde düşünün. Yani siz oradaki "sex" yazısını görmüyorsunuz, ama beyin görüyor ve bilinçaltına itiyor. Zaten sizin temel ihtiyaçlarınızdan biri. Birazdan örnek olsun diye resimler koycam zaten anlarsınız. 

En kötüsü de sübliminal mesajları en çok çizgi filmlerde kullanıyorlar. Böylece evde bütün gün çizgi film izleyen çocuklarımız tam istedikleri gibi psikolojisi bozuk bir şekilde yetişiyor. Türkiyede aşırı olmasa da avrupada ilişkiye girme yaşı gittikçe düşüyor.
Illuminatinin bir başka ve önemli amacı da bu sübliminal mesajlarla insanları kendi amaçlarına alıştırmak. Bakın zaten alttaki kartta açıkça kendi sembollerini her yerde nasıl kullandıklarını belirtmişler.


Örnek resimlere geliyorum. Google'dan ufak bir araştırma yaparsanız forumlarda istemediğiniz kadar resim bulabilirsiniz. 


Duvardaki çıplak kadın resmini gördünüz umarım.


Walt Disney yapımlarında çokça sübliminal mesaj bulabilirsiniz. Walt Disney'in 33.dereceden mason olduğunu düşünürsek zaten şaşırtıcı bi olay değil.




BP Petrol Sızıntısı

Merhaba arkadaşlar.
Petrol sızıntısı çok yakın bir tarihte olduğu için hepiniz haberlerde izlemişsinizdir. Ben burda işin haberlerde yansıtılan boyutunu sizlere aktarıp yıllar önceden planlı olduğunu kartlarla göstericem. Yazıyı kısa tutcam çünkü yine bir blog sitesinde bulduğum yazıda olayın perde arkası araştırılmış ve yorumlanmış. Kesinlikle okumanızı istiyorum, çünkü ileride göstericeğim kartlarla ilgili de çok önemli bilgiler içeriyor. Buradan ulaşabilirsiniz. Dünya gerçekten çok karmaşık bi yer.

Son yaşanan çevre felaketlerinden sonuncusu İngiliz Bp şirketinin Meksika Körfezi'ndeki petrol platformu Deepwater Horizon'un patlaması sonucu meydana gelen petrol sızıntısıdır. Bp= British Petrol. Yani kraliçenin, dolaylı olarak da illuminatinin malıdır. Patlayan platformdan denize milyonlarca litre petrol sızdı. Bu sızıntı yüzünden denizdeki canlılar harap oldu. South Park'ın bir bölümünde bu olayla dalga geçilmekte. Bp'nin başkanı çıkıp "Özür dileriz, mühendislik hatası" diyordu. O bölümü izlerken gayet masum bi şekilde gülüyordum. Fakat sonradan South Park'ın da illuminati tarafından kontrol edildiğini öğrenince işler değişti. Sürekli siyasi kişiliklerle, olaylarla veya rütbeli insanlarla dalga geçen bir çizgi film dizisinin 10seneden fazla yayında kalması zaten şaşırtıcı değil mi? Yandaki kartta petrol şirketlerinin illuminatinin kontrolü altında olduğunu görüyoruz. Resimden de anlaşılabileceği gibi bize pek yararı dokunduğu söylenemez. Böyle büyük çaplı bir felaketin neden yapıldığını yukarıda verdiğim linkteki yazıyı okursanız anlayabilirsiniz. Tabi ki o da yüzde yüz doğrudur diyemem ama diğer kartlara bakarak ve aylardır sürdürdüğüm araştırmalarıma dayanarak komplo niteliğindeki o yazının hayal ürünü olmadığını ve gerçekleri yansıttığını söyleyebilirim.


Resimler arasındaki 7 farkı bulunuz..

Dipnot : Zeitgeist, Yüzüklerin Efendisi, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları illuminati kontrollü yapıtlardır. Fringe, Supernatural, Merlin, The Simpsons gibi Amerikan dizileri de tamamen onların yapımıdır. İçinde Camelot ve Arthur ismi geçen bütün diziler illuminati efsanesidir. İlluminati Entrika Çemberi - Texe Marrs'ın kitabında okumuştum.

10 Ağustos 2011 Çarşamba

MTV ve Medya Kontrolü

Konuya başlamadan önce bir tavsiyem olcak. Ben genelde olayı delik deşik etmek yerine özet geçiyorum ve kısa cümlelerle anlatıyorum. İlluminatinin daha ayrıntılı incelemesini istiyorsanız Sikkofield'i okumalısınız. Ben sadece kartları inceliyorum. Bu yazacağım konu da çok geniş kapsamlı olduğu için sizi yine o siteden bazı konulara yönlendircem. MTV Yıldızları, Basın ve Medya Dayatması , Michael Jackson ve MTV yıldızları , Lady Gaga ve Zihin Kontrolü - Volume I  , Lady Gaga ve Zihin Kontrolü - Volume II : Bunları okumanızda yarar var.

Öncelikle bilmenizi istiyorum ki izlediğiniz klipler, filmler, diziler, belgeseller ve çizgi filmler illuminati tarafından kontrol edilmektedir. Aynı şekilde kitaplar gazeteler falan da. Hani V For Vendetta filminde televizyonun, insanlara olayları nasıl aktardığı gösteriliyordu bize. Fotomaç'ın Ronaldo Fener'e gelirim dedi diye bir haberi vardı. Bunu görüp de o gazetenin nasıl yalan haber yarattığını anlamış olabilirsiniz. Ama yine de her gün o gazeteyi okuyorsunuz. Çünkü hoşunuza gidiyor ister istemez. Bu adamlar da bunu yapıyor. Gidip sırf size özel mesaj vermek için film yapmıyorlar. Dünyanın en güzel filmini yapıp içine istediklerini yerleştiriyorlar. Size yeşilçamdan bir örnek vercem. Aslında medya kontrolü hakkında her şeyi açık açık söylemiş adamlar. Buradan girin. Sonuna kadar izleyin ve cümleleri anlayarak devam edin. Yukarda verdiğim linklerdeki yazıları okuduğunuzu umuyorum.

Şimdi kartlara dönelim. İlluminatinin en büyük silahı olan medyayla ilgili bir kart olmaması imkansızdı zaten. Hatta bir değil bir sürü var.





İşte en büyük silah: Televizyon. Resimde TV'nin insanları nasıl hipnotize ettiğini görüyor musunuz? Dediğim gibi izlediğiniz hiç bir şey masum ve sanat adına değil. Papatyam dizisi hariç tabi. Kartın isminin okunuşuna dikkat edin. Empty Vee = MTV . Sizce de aynı değil mi? Hatta şöyle sorayım : Sizce de bu kart MTV'yi simgelemiyor mu?


Bir de Rihanna'nın Rude Boy klibinden bir görüntüyü getirelim ekranlara:


Yok canım ne alakası var karttaki resimle..

MTV'nin açılımının ne olduğunu biliyor musunuz? İnternetten bakarsanız Music Television olarak çıkar karşınıza. Bir de kendi binasından bakalım neymiş.
















MTV = Masonic Temple Vision

Her şey önceden planlı. Yıldız yapmak istediklerini hiç zorlanmadan en tepeye çıkarıyorlar. Lady Gaga gibi rezalet bir şarkıcının şu an milyonlarca hayranı var. Sizce sesi güzel olduğu için mi orda? Bir Sezen Aksu nereye Lady Gaga nereye.. Kitleleri kontrol etmek için kullanıyorlar bu insanları. Ya Justin Bieber nedir? Sıradan birisi youtube'a koyduğu vidyolarla nasıl müzik dünyasının tepesine kadar yükselebilir. Bu çocuk küçük kızları ne derece etkiliyo biliyo musunz? Her dakika onunla ilgili hayal kuruyolar ya bu kadar büyük etkileri var.

Sonuç olarak bu adamlar televizyon sayesinde yıllardır istedikleri gibi bireyler yaratıyorlar. Yeşilçam vidyosunda da izlediğiniz gibi her şeyi ayarlıyorlar istedikleri gibi bir toplum için. Düşünemeyen bireyler istiyorlar. Şu karta bir bakın.


İşte tam olarak istedikleri ve büyük ölçüde başardıkları şey. Artık her evde akşamları televizyon açık. Misafir geldiğinde bile bir gözle televizyon takip ediliyor. Bir şeylerin farkına varmalıyız. TV başında geçirdiğimiz vakitlerin farkında olmamız lazım. En azından bütün dizileri takip etmek zorunda değilsiniz.
Her neyse, bir kaç kart daha göstericem.

Televizyonu nasıl kontrol ettiklerini ve kanalların tamamen onların elinde olduğunu gösteren bir kart.


9 Ağustos 2011 Salı

Al Gore

Oyunda kartların sınıflandırmaları var. Kartın sol üst köşesine bakarsanız bu da bir şahıs kartıdır. Yani resimde gördüğümüz abimiz gerçek bir kişidir. İsmi de gördüğünüz üzere Al Gore. Tabiki de bu kartlardan birine konu olan birinin masum bir Amerikan vatandaşı olmasını bekleyemezdik. Al Gore direk olayın içinde ve üst makamda olan birisidir veya kukladır. 1992 yılındaki seçimlerde Bill Clinton'un yardımcısı adayı oldu ve seçimi kazanarak başkan yardımcısı oldu. Bill Clinton'ın 8yıllık başkanlık döneminin dolmasından sonra başkan adayı olarak seçimlere katıldı. Tartışmalı seçimlerden sonra Bush'a kaybetti. Bundan sonra ekolojik konular hakkında araştırmalara başladı. Konferanslar verdi. Bir de Uygunsuz Gerçek adında belgesel yaptı. Al Gore 12 Ekim 2007 tarihinde Norveç Nobel Komitesi tarafından 2007 Nobel Barış Ödülü'nü Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli ile paylaşmaya uygun görüldü. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon tarafından kutlanan Al Gore ödülünün tamamını ABD'deki İklim Koruma Birliği adlı bir örgüte bağışlayacağını açıkladı. Kendisi bu örgütün kurucularından biri ve başkanıdır. Örgütün amacı küresel ısınmayla ilgili çalışmalar yapmak, halkı bilinçlendirmektir.
Gelelim kartın ne anlama geldiğine. Açıklamada herhangi bir çevreci grubu kontrol etmek için kullanılacağı yazıyor. Zaten dediğim gibi İklim Koruma Birliği'nin başkanıydı. Peki bu insanların küresel ısınmaya karşı önlem almasının veya halkı bilinçlendirmesinin bize ne zararı var? Doğanın kirlenmemesi için gönülden çalışan Al Gore'un himayesindeki bu insanların bize ne zararı var? Hiçbir zararı yok. Beşiktaş meydanda sizi Greenpeace'e bağış yapmanız için ikna etmeye çalışan insanların size ne zararı olabilir? Çoğu parasını kazanmaya çalışan üniversiteli arkadaşlarımız. İşte Al Gore'un olaya dahil olacağı nokta burası. Onun için çalışan ve ona inanmış insanlar gerçekten çevreci insanlardır. Fakat farkında olmadan Al Gore'a prestij kazandırmaktalar. Yani kısacası Al Gore'un bu sözde çevreci tutumu tamamen seçim politikasıdır. Bu adamların önemsediği şeyler sadece itibar ve paradır. Ali Ağaoğlu'na göre de kendisi çevre dostu bir insandır..

Ha bir de resmi yorumlayabilirim :) Olayın farkında olan ağaç sanki bizim çevreci abimize "Çek ellerini ikiyüzlü" bakışı atmıyor mu? :) İşin şakası tabi, resimin tek bir anlamı var; Al Gore'un seçimlere tutunması ancak ağaçlara tutunmasıyla olabilir.

Edit: Bir yerde karşılaştığım yazı:
Eski ABD Başkan Yardımcısı ve ABD Başkan adaylarından Albert Gore dünyada ün yapmış, "Dengeli Dünya: Ekoloji ve İnsan Ruhu" adlı kitabını yayınlamıştı. Gore'a göre insanlık için en mükemmel din, filozof Teilhard de Chardin'in öğrettiği gibi dünyanın ana dini; diğer bir deyişle "Yeni Çağ İnanışı"ydı. Bu bağlamda Al Gore, tam anlamıyla bir "Yeni Çağcı"ydı.
Bir Cizvit papazı olan De Chardin'in "Yeni Çağ Gizemciliği" öylesine aşırı ağırlıktaydı ki; Vatikan bile ona karşı çıkmakla yetinmemiş, bir de onu azarlamıştı. Al Gore, "Doğa, her şeyiyle Tanrı"dır diyordu ve tam bir İlluminatici olarak "küresel bir rol"e soyunuyordu. İlluminati'nin temel stratejisi, "Ardo Ab Chao"dur. Yani kaos, boşluk yaratır. Boşluktan sonra düzen gelir.